Günümüzdeki popüler depolama teknolojilerinden birisi de Solid State Drive. Teknolojinin ilerlemesi ve yüksek hacimli üretim ekonomisi sayesinde masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarımıza kadar gelen bu teknoloji, aslında pek çoğumuzun sandığı kadar da yeni değil.
Solid State Drive’lar 1950’li yıllardan beri çeşitli özel üretim bilgisayarlarda kendini gösterse de, açık sistemlerde popüler olarak kullanımının tarihi 2000 yılının biraz öncesine gidiyor. Hard diskleri ve teypleri ile bilinen Quantum firması, Rushmore serisi SCSI bağlantılı Solid State Disk’lerinin ilk neslini 1995 yılında duyurdu. 2000 yılında üçüncü nesli çıkan bu sürücüler Compaq, Digital, HP ve IBM gibi sunucu üreticileri tarafından OEM olarak satıldı. Kapasiteler 134 MB’tan 1.6 GB’a kadar değişiyordu. Performans değerleri olarak 25 µs’nin altında erişim süresi, 18,000 IOPS performans ve 70 MB/s üzeri bir bant genişliği imkanı sağlıyorlardı. Bu cihazların bağlandığı SCSI veriyolu bant genişliği 40 MB/s olduğundan, disklerin performansı bağlantı arayüzüne sığmıyordu. O günün hard disklerine oranla 100 katın üstünde daha yüksek performans vaad ediyorlardı. Eh, performansın da bir bedeli vardı tabi; 1.6 GB’lık diskin bedeli yalnızca $39.000 tutuyordu.
Bu ucuz olanı. 1.07 GB kapasiteli Quantum Rushmore’un fiyatı $28.000, büyüklüğü ise Full Height 5.25″ yuva tutuyordu.
Yazıyı, şimdiki neslin performansı da şu kadar arttı diye sürdürmeyeceğim; Fastest SSD diye bir siteden hangi marka ne kadar hızlı, ne kapasiteye ulaştı konusunu takip edebilirsiniz. Benim ilginç bulup paylaşmak istediğim, ürünler değişmiş olsa da kurumsal yapılarda Solid State sürücüler ile oluşturulan mimarilerin temelde aynı kalmış olması.
Bugün kurumsal yapılarda Solid State kullanımına da baktığınızda, üç aşağı, beş yukarı aynı topolojinin kullanıldığını göreceksiniz. Kurumsal Solid State Disk Array üreticileri ürünlerini veritabanı index alanları, sanal masaüstlerinin tutulduğu alanlar gibi sık erişimi olan depolama alanları için öneriyorlar.
Aynı mimariyi sağlamasına rağmen o yıllarda rağbet görmeyen teknoloji, yaklaşık 10 yıl sonra günümüzün popüler teknolojisi haline gelmiş durumda. Bunda o zaman sanallaştırma kavramının olmayışı, veri büyüklüklerinin daha küçük oluşu, günümüzde yüksek bantlı üretimin getirdiği maliyet avantajları vb. de etki etmiştir muhakkak. Burada, ekonomideki “dalga” kavramı öne çıkıyor muhtemelen; dalganın ne önünde, ne de arkasında; tam üzerinde olmak lazım.
Kurumsal Altyapılarda Solid State Drive Kullanımı
Günümüzdeki popüler depolama teknolojilerinden birisi de Solid State Drive. Teknolojinin ilerlemesi ve yüksek hacimli üretim ekonomisi sayesinde masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarımıza kadar gelen bu teknoloji, aslında pek çoğumuzun sandığı kadar da yeni değil.
Solid State Drive’lar 1950’li yıllardan beri çeşitli özel üretim bilgisayarlarda kendini gösterse de, açık sistemlerde popüler olarak kullanımının tarihi 2000 yılının biraz öncesine gidiyor. Hard diskleri ve teypleri ile bilinen Quantum firması, Rushmore serisi SCSI bağlantılı Solid State Disk’lerinin ilk neslini 1995 yılında duyurdu. 2000 yılında üçüncü nesli çıkan bu sürücüler Compaq, Digital, HP ve IBM gibi sunucu üreticileri tarafından OEM olarak satıldı. Kapasiteler 134 MB’tan 1.6 GB’a kadar değişiyordu. Performans değerleri olarak 25 µs’nin altında erişim süresi, 18,000 IOPS performans ve 70 MB/s üzeri bir bant genişliği imkanı sağlıyorlardı. Bu cihazların bağlandığı SCSI veriyolu bant genişliği 40 MB/s olduğundan, disklerin performansı bağlantı arayüzüne sığmıyordu. O günün hard disklerine oranla 100 katın üstünde daha yüksek performans vaad ediyorlardı. Eh, performansın da bir bedeli vardı tabi; 1.6 GB’lık diskin bedeli yalnızca $39.000 tutuyordu.
Bu ucuz olanı. 1.07 GB kapasiteli Quantum Rushmore’un fiyatı $28.000, büyüklüğü ise Full Height 5.25″ yuva tutuyordu.
Yazıyı, şimdiki neslin performansı da şu kadar arttı diye sürdürmeyeceğim; Fastest SSD diye bir siteden hangi marka ne kadar hızlı, ne kapasiteye ulaştı konusunu takip edebilirsiniz. Benim ilginç bulup paylaşmak istediğim, ürünler değişmiş olsa da kurumsal yapılarda Solid State sürücüler ile oluşturulan mimarilerin temelde aynı kalmış olması.
Bugün kurumsal yapılarda Solid State kullanımına da baktığınızda, üç aşağı, beş yukarı aynı topolojinin kullanıldığını göreceksiniz. Kurumsal Solid State Disk Array üreticileri ürünlerini veritabanı index alanları, sanal masaüstlerinin tutulduğu alanlar gibi sık erişimi olan depolama alanları için öneriyorlar.
Aynı mimariyi sağlamasına rağmen o yıllarda rağbet görmeyen teknoloji, yaklaşık 10 yıl sonra günümüzün popüler teknolojisi haline gelmiş durumda. Bunda o zaman sanallaştırma kavramının olmayışı, veri büyüklüklerinin daha küçük oluşu, günümüzde yüksek bantlı üretimin getirdiği maliyet avantajları vb. de etki etmiştir muhakkak. Burada, ekonomideki “dalga” kavramı öne çıkıyor muhtemelen; dalganın ne önünde, ne de arkasında; tam üzerinde olmak lazım.