Tekilleştirme dosyamız kapsamında görüşlerini aldığımız 4S Bilgi Teknolojileri ve NetApp ile röportaj gerçekleştirdik. Röportajımızda 4S Bilgi Teknolojileri adına Genel Müdür Yardımcısı Murat Songür, tekilleştirmenin depolama alanını yarıya düşürdüğünü ve bu alanda yatırım yapan firmaların depolama alanındaki yatırımlarını daha da verimli kullandıklarını söyledi.
Röportajda NetApp adına sorularımızı cevaplayan NetApp Sistem Mühendisi Ahmet Alan, tekilleştirmenin ilk olarak 2007 yılında başladığını, yıllar içerisinde her projenin bir parçası konumuna geldiğini ve NetApp’ın her ürününde standart hale geldiğini söyledi. NetApp Kanal Müdürü Soner Cesur’da NetApp olarak amacımız dünyanın en ileri veri depolama ve yönetimi teknolojilerini sağlayarak müşterilerimizin verimliliğini arttırmaktır dedi…
Tekilleştirme nedir? Tekilleştirmenin temel mantığını açıklar mısınız?
Ahmet Alan: Tekilleştirme, bir birini tekrarlayan verilerin çeşitli yöntemlerle bulunup bir kere saklanmasına verilen genel isimdir. Tekilleştirme, yedekleme çözümlerinin bir ihtiyacı olarak çıkmıştır. Haftalık alınan tam yedekler arasında sadece hafta içinde ki kadar veri değişikliği oluyor ancak her hafta aynı veriler tekrar tekrar yedeklemek zorunda kalıyorduk. Tekilleştirme sayesinde yine haftalık tam yedekler alıyoruz ancak yedekleri teyp yerine disk temelli sistemlere (örneğin sanal teyp kütüphaneleri) alarak tekilleştirmeyi kullanabiliyoruz. Bu şekilde sadece yapılan değişiklikler kadar disk ihtiyacı duyuyoruz.
Ancak değişen ekonomik şartların bir neticesi olarak tekilleştirme verilerin durduğu depolama sistemlerinin de bir özelliği oldu. Depolama üreticileri dosya veya blok temelli tekilleştirme yaparak, veriyi saklandıkları an daha verimli depolama konusunda kurumlara yardımcı oluyorlar. Özellikle sanallaştırma ve dosya sunucuları birbirlerini tekrarlayan veri (blok veya dosya) konusunda, tekilleştirme için oldukça uygun veri tipleridir.
Murat Songür: Tekilleştirme ile gerçekte birbirinin eşi olan verilerin tek bir kopya olarak saklanmasına yönelik teknolojilerin bütününü tarif ediyoruz. Birkaç farklı tekilleştirme teknolojisi ve senaryosundan bahsetmemiz mümkün.
Birbirinin tıpatıp eşi olan dosyalar söz konusu olduğunda, tekilleştirme teknolojisi ile sadece bir kopya dosya orijinal olarak tutulup, her bir tekrar eden dosya için mantıksal bir link oluşturmak en basit tekilleştirme yöntemi. Kurumunu tanıtan 2 MB büyüklüğünde bir sunum dosyasını kişisel alanlarında saklayan kullanıcılar senaryosu buna verilebilecek iyi bir örnek. Toplamda 10 kullanıcı için 20 MB alan kullanılacağına 2 MB’lık bir orijinal dosya ve bunu işaret eden linkler ile yüzde 90’a yakın tasarruf sağlanabiliyor. Buna ek olarak uygulamalara has tekilleştirme senaryoları da çözüme dahil edilebiliyor. Burada bahsettiğimiz, birbirinden çok ufak farklılıklar gösteren dosyalarda da sadece fark bileşeninin ayrıca tutulması. Az önceki sunum dosyası örneğinde, bir kullanıcı sadece sunumun ilk yansısında yer alan sunumcu ad ve soyadını değiştirdiğine, ikinci bir dosya kopyası oluşturmak yerine yalnızca farklılık bileşenini oluşturup ana dosya ile mantıksal ilişki kurularak saklama yöntemine gidiliyor. Bu senaryoda da oldukça yüksek depolama alanı kazancı söz konusu. Bu iki tekilleştirme teknolojisi dosya sistemi ve uygulama seviyesinde uygulanabilen tekilleştirme yöntemleri. Daha alt seviyeye indiğimizde ise, blok tabanlı tekilleştirme teknolojilerinden bahsediyoruz. Burada tekilleştirme doğrudan depolama sistemi üzerine aktarılan verinin içerisinde tekrar eden veri blokları seviyesinde denetleniyor ve tekrar eden bloklar için mantıksal blok linkleri oluşturuluyor. Bu yöntemi depolama sistemlerinde uygulayabilen sadece birkaç seçkin üretici bulunmakta. Buna ilave olarak yedekleme sistemleri tarafında da sıklıkla tercih edilen bir teknik.
Kurumlar için tekilleştirmenin önemi ve gereklilikleri nelerdir?
Ahmet Alan: Veri depolama kurumların sunuculardan sonra en çok para harcadıkları BT bileşenidir. Ancak iş kullanım oranına veya başka bir değişle verimlilik oranına geldiğinde en düşük verimlilik de depolama sistemlerindedir. Tekilleştirme ve bazı başka teknolojiler bu düşük verimliliği arttırmak için kullanılan yöntemlerdir.
Bir kurum yaptığı yatırımı en verimli şekilde kullanmalıdır. Bu neden ile gelişmiş ürünler sunan depolama üreticilerinin sunduğu tekilleştirme özelliği kullanılmalıdır. Bu noktada seçilecek teknoloji önemlidir. Çünkü tekilleştirme, uygulanma şekline göre performansı etkileyebilir. Dolayısı ile tekilleştirme çözümü seçilirken bu konuyu göz önünde tutmak gerekir. Ayrıca seçilecek tekilleştirme çözümü veri tipinden bağımsız olmalıdır ki, maksimum verimliliğe ulaşmak mümkün olsun.
Murat Songür: Her senaryoda, tekilleştirme depolama alanında yapılan yatırımların daha verimli kullanılmasına olanak tanıyan bir teknoloji. Öncelikle tekilleştirmenin kullanımı depolama için gerek duyulan alanı azalttığı için depolama kapasitesi yatırımını düşürüyor.
Bunun yanı sıra yedek almak için ihtiyaç duyulan alanın azalması, yedekleme süresinin kısalması, iş sürekliliği senaryolarında depolama sistemleri arasında aktarılan verinin ve bu verinin aktarıldığı bant genişliğinin azaltılması gibi arka planda kalan, ama kurumlara katkısı çok yüksek olan bir takım ek getirileri de göz ardı etmemek lazım. Sanallaştırma kullanılan ortamlarda tekilleştirmenin önemi daha da öne çıkıyor. Sanal sunucu ya da sanal masaüstü sistemlerinde kullanılan işletim sistemi sanal diskleri, çoğunlukla aynı işletim sistemi, aynı ofis paketi gibi tekrar eden bileşenlerden oluşuyor. Tekilleştirme kullandığınızda bu sanal makineleri çok daha düşük toplam alan kullanımı ile barındırabiliyorsunuz.
Ek olarak, depolama sistemleri bu verileri sık okunan veri olarak kabul ettikleri için önbelleklerinde tutabiliyorlar ve sanal makineler disk sistemlerinin döner bileşenlerini yormadan sunucu ya da istemci sistemlere aktarılabiliyor. Bu sistemlerin yedeğini de almak çok basitleşiyor; gerçekte bir asıl sanal disk ve diğer sanal disklerin bu asıl kopya ile olan farklılıklarının yedeğini alıyorsunuz.
Bu hem yedekleme için ihtiyaç duyulan kapasiteyi, hem de yedekleme süresini çok azaltıyor.
Tekilleştirmenin diğer yedekleme teknolojilerinden farkı nedir?
Ahmet Alan: Tekilleştirme bir yedekleme teknolojisinden daha çok bir veri yönetim teknolojisidir. Dolayısı ile yedekleme teknolojilerine de değişik avantajlar kazandıran tamamlayıcı bir özelliktir.
Murat Songür: Biz tekilleştirmeyi bir yedekleme teknolojisi olarak değil, yedeklemede de kullanılan bir depolama teknolojisi olarak görüyoruz. Tekilleştirme teknolojisi gerek anlık depolama, gerekse yedekleme konusuna akıllı bir yaklaşım getiriyor. Depolama ile ilgili pek çok probleminizi sürekli kaynak artırımı ile çözmeye alternatif oluşturuyor. Buradaki temel nokta da, daha önce de belirttiğimiz üzere sahip olduğunuz veriler ve bu verileri oluşturan veri bloklarının daha akıllı bir şekilde yönetilmesi.
NetApp olarak tekilleştirme adına sunmuş olduğunuz çözümlerinizi anlatır mısınız?
Ahmet Alan: NetApp, tümleşik mimaride çalışan modüler depolama sistemleri geliştiren lider firmalardan bir tanesidir.
Tekilleştirme, ilk olarak 2007 yılında kullanılmaya başlanmış ve yıllar içerisinde her projenin bir parçası haline gelmiştir. NetApp, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da başı çekmiştir ve veri tipinden bağımsız olarak (SAN, NAS) üretim verileri için tekilleştirme yapan ilk üretici olmuştur. Tekilleştirme tüm NetApp sistemlerinin standart bir özelliğidir. Aslında NetApp tekilleştirme özeliğinden önce de tekilleştirmeyi farklı şekillerde uyguluyordu. Snapshot’lar ve yerden tasarruf sağlayan kopyalama teknolojileri, tekilleştirmenin öncüleri idi. Geldiğimiz noktada veriyi, tipinden bağımsız ve blok seviyesinde ilk yazıldığı yerde tekilleştirerek saklayabilen NetApp, bu sayede müşterilerine en verimli depolama çözümü sunma konusunda yardımcı olmaktadır. Bu teknoloji ayrıca iş sürekliliği gibi ilk etapta tekilleştirme ile ilişkilendirilemeyecek bir konuda da yardımcı olmaktadır. Saklandığı yerde tekilleşen veriyi uzak mesafede ki başka bir sisteme tekilleşmiş halde kopyalamak verimliliğin başka bir boyutudur.
Murat Songür: Tekilleştirme bugün üretilen tüm NetApp depolama sistemlerinde standart bir özellik olarak hiçbir ekstra bedel talep edilmeden sunuluyor. NetApp depolama sistemleri, kullanılan erişim protoklünden bağımsız blok tabanlı tekilleştirme yapabiliyor. Tabi, bu özelliği kullanmak kullanıcılarımızın tercihine bırakılmış durumda. Tekrar edilen verilerin denetlenmesi için disk denetleyicileri için bir yük oluşturduğundan, doğru kullanılmadığı durumda tekilleştirme performans düşmesine neden de olabiliyor. Bu nedenle NetApp bu işlemi kullanıcının belirlediği ve büyük ihtimalle sistemin daha az iş yaptığı saatlerde yapıyor. Buna ilave olarak NetApp depolama sistemlerini yedeklemek amaçlı olarak NetApp depolama sistemleri üzerinde çalışan NetApp SnapProtect ve SnapManager yedekleme yazılımları da, tekilleştirme teknolojilerini kullanarak tekilleştirmenin yedeklemede sağladığı tüm avantajların kullanılmasına olanak sağlıyor.
Soner Cesur: NetApp olarak tek odak ve uzmanlık alanımız veri depolama ve yönetimi çözümleridir. Amacımız dünyanın en ileri veri depolama ve yönetimi teknolojilerini sağlayarak müşterilerimizin verimliliğini arttırmak. Müşterilerimizde değer yaratırken müşterilerimizin ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm üretebilen sistem entegretörü firmalar ile işbirliği içinde olmak bu sebeple bizim için hayati bir önem taşıyor, dolayısıyla bu alanda son derece seçici davranıyoruz. 4S, 16 yıllık sektör birikimi, son derece yetkin ve geniş teknik organizasyonu ile NetApp çözümlerini pazara ulaştırmada özellikle Kamu sektöründe en önemli iş ortaklarımızdan biri. Birlikte Türkiye”nin en büyük kurumlarında yarattığımız birçok başarılı proje hem bu işbirliğinin ne kadar sağlam bir zemine kurulduğunu kanıtlıyor hem de bize önümüzdeki dönemde yaratacağımız yeni başarı hikayeleri için güç veriyor.”
NetApp Tekilleştirme Teknolojisi
Tekilleştirme dosyamız kapsamında görüşlerini aldığımız 4S Bilgi Teknolojileri ve NetApp ile röportaj gerçekleştirdik. Röportajımızda 4S Bilgi Teknolojileri adına Genel Müdür Yardımcısı Murat Songür, tekilleştirmenin depolama alanını yarıya düşürdüğünü ve bu alanda yatırım yapan firmaların depolama alanındaki yatırımlarını daha da verimli kullandıklarını söyledi.
Röportajda NetApp adına sorularımızı cevaplayan NetApp Sistem Mühendisi Ahmet Alan, tekilleştirmenin ilk olarak 2007 yılında başladığını, yıllar içerisinde her projenin bir parçası konumuna geldiğini ve NetApp’ın her ürününde standart hale geldiğini söyledi. NetApp Kanal Müdürü Soner Cesur’da NetApp olarak amacımız dünyanın en ileri veri depolama ve yönetimi teknolojilerini sağlayarak müşterilerimizin verimliliğini arttırmaktır dedi…
Tekilleştirme nedir? Tekilleştirmenin temel mantığını açıklar mısınız?
Ahmet Alan: Tekilleştirme, bir birini tekrarlayan verilerin çeşitli yöntemlerle bulunup bir kere saklanmasına verilen genel isimdir. Tekilleştirme, yedekleme çözümlerinin bir ihtiyacı olarak çıkmıştır. Haftalık alınan tam yedekler arasında sadece hafta içinde ki kadar veri değişikliği oluyor ancak her hafta aynı veriler tekrar tekrar yedeklemek zorunda kalıyorduk. Tekilleştirme sayesinde yine haftalık tam yedekler alıyoruz ancak yedekleri teyp yerine disk temelli sistemlere (örneğin sanal teyp kütüphaneleri) alarak tekilleştirmeyi kullanabiliyoruz. Bu şekilde sadece yapılan değişiklikler kadar disk ihtiyacı duyuyoruz.
Ancak değişen ekonomik şartların bir neticesi olarak tekilleştirme verilerin durduğu depolama sistemlerinin de bir özelliği oldu. Depolama üreticileri dosya veya blok temelli tekilleştirme yaparak, veriyi saklandıkları an daha verimli depolama konusunda kurumlara yardımcı oluyorlar. Özellikle sanallaştırma ve dosya sunucuları birbirlerini tekrarlayan veri (blok veya dosya) konusunda, tekilleştirme için oldukça uygun veri tipleridir.
Murat Songür: Tekilleştirme ile gerçekte birbirinin eşi olan verilerin tek bir kopya olarak saklanmasına yönelik teknolojilerin bütününü tarif ediyoruz. Birkaç farklı tekilleştirme teknolojisi ve senaryosundan bahsetmemiz mümkün.
Birbirinin tıpatıp eşi olan dosyalar söz konusu olduğunda, tekilleştirme teknolojisi ile sadece bir kopya dosya orijinal olarak tutulup, her bir tekrar eden dosya için mantıksal bir link oluşturmak en basit tekilleştirme yöntemi. Kurumunu tanıtan 2 MB büyüklüğünde bir sunum dosyasını kişisel alanlarında saklayan kullanıcılar senaryosu buna verilebilecek iyi bir örnek. Toplamda 10 kullanıcı için 20 MB alan kullanılacağına 2 MB’lık bir orijinal dosya ve bunu işaret eden linkler ile yüzde 90’a yakın tasarruf sağlanabiliyor. Buna ek olarak uygulamalara has tekilleştirme senaryoları da çözüme dahil edilebiliyor. Burada bahsettiğimiz, birbirinden çok ufak farklılıklar gösteren dosyalarda da sadece fark bileşeninin ayrıca tutulması. Az önceki sunum dosyası örneğinde, bir kullanıcı sadece sunumun ilk yansısında yer alan sunumcu ad ve soyadını değiştirdiğine, ikinci bir dosya kopyası oluşturmak yerine yalnızca farklılık bileşenini oluşturup ana dosya ile mantıksal ilişki kurularak saklama yöntemine gidiliyor. Bu senaryoda da oldukça yüksek depolama alanı kazancı söz konusu. Bu iki tekilleştirme teknolojisi dosya sistemi ve uygulama seviyesinde uygulanabilen tekilleştirme yöntemleri. Daha alt seviyeye indiğimizde ise, blok tabanlı tekilleştirme teknolojilerinden bahsediyoruz. Burada tekilleştirme doğrudan depolama sistemi üzerine aktarılan verinin içerisinde tekrar eden veri blokları seviyesinde denetleniyor ve tekrar eden bloklar için mantıksal blok linkleri oluşturuluyor. Bu yöntemi depolama sistemlerinde uygulayabilen sadece birkaç seçkin üretici bulunmakta. Buna ilave olarak yedekleme sistemleri tarafında da sıklıkla tercih edilen bir teknik.
Kurumlar için tekilleştirmenin önemi ve gereklilikleri nelerdir?
Ahmet Alan: Veri depolama kurumların sunuculardan sonra en çok para harcadıkları BT bileşenidir. Ancak iş kullanım oranına veya başka bir değişle verimlilik oranına geldiğinde en düşük verimlilik de depolama sistemlerindedir. Tekilleştirme ve bazı başka teknolojiler bu düşük verimliliği arttırmak için kullanılan yöntemlerdir.
Bir kurum yaptığı yatırımı en verimli şekilde kullanmalıdır. Bu neden ile gelişmiş ürünler sunan depolama üreticilerinin sunduğu tekilleştirme özelliği kullanılmalıdır. Bu noktada seçilecek teknoloji önemlidir. Çünkü tekilleştirme, uygulanma şekline göre performansı etkileyebilir. Dolayısı ile tekilleştirme çözümü seçilirken bu konuyu göz önünde tutmak gerekir. Ayrıca seçilecek tekilleştirme çözümü veri tipinden bağımsız olmalıdır ki, maksimum verimliliğe ulaşmak mümkün olsun.
Murat Songür: Her senaryoda, tekilleştirme depolama alanında yapılan yatırımların daha verimli kullanılmasına olanak tanıyan bir teknoloji. Öncelikle tekilleştirmenin kullanımı depolama için gerek duyulan alanı azalttığı için depolama kapasitesi yatırımını düşürüyor.
Bunun yanı sıra yedek almak için ihtiyaç duyulan alanın azalması, yedekleme süresinin kısalması, iş sürekliliği senaryolarında depolama sistemleri arasında aktarılan verinin ve bu verinin aktarıldığı bant genişliğinin azaltılması gibi arka planda kalan, ama kurumlara katkısı çok yüksek olan bir takım ek getirileri de göz ardı etmemek lazım. Sanallaştırma kullanılan ortamlarda tekilleştirmenin önemi daha da öne çıkıyor. Sanal sunucu ya da sanal masaüstü sistemlerinde kullanılan işletim sistemi sanal diskleri, çoğunlukla aynı işletim sistemi, aynı ofis paketi gibi tekrar eden bileşenlerden oluşuyor. Tekilleştirme kullandığınızda bu sanal makineleri çok daha düşük toplam alan kullanımı ile barındırabiliyorsunuz.
Ek olarak, depolama sistemleri bu verileri sık okunan veri olarak kabul ettikleri için önbelleklerinde tutabiliyorlar ve sanal makineler disk sistemlerinin döner bileşenlerini yormadan sunucu ya da istemci sistemlere aktarılabiliyor. Bu sistemlerin yedeğini de almak çok basitleşiyor; gerçekte bir asıl sanal disk ve diğer sanal disklerin bu asıl kopya ile olan farklılıklarının yedeğini alıyorsunuz.
Bu hem yedekleme için ihtiyaç duyulan kapasiteyi, hem de yedekleme süresini çok azaltıyor.
Tekilleştirmenin diğer yedekleme teknolojilerinden farkı nedir?
Ahmet Alan: Tekilleştirme bir yedekleme teknolojisinden daha çok bir veri yönetim teknolojisidir. Dolayısı ile yedekleme teknolojilerine de değişik avantajlar kazandıran tamamlayıcı bir özelliktir.
Murat Songür: Biz tekilleştirmeyi bir yedekleme teknolojisi olarak değil, yedeklemede de kullanılan bir depolama teknolojisi olarak görüyoruz. Tekilleştirme teknolojisi gerek anlık depolama, gerekse yedekleme konusuna akıllı bir yaklaşım getiriyor. Depolama ile ilgili pek çok probleminizi sürekli kaynak artırımı ile çözmeye alternatif oluşturuyor. Buradaki temel nokta da, daha önce de belirttiğimiz üzere sahip olduğunuz veriler ve bu verileri oluşturan veri bloklarının daha akıllı bir şekilde yönetilmesi.
NetApp olarak tekilleştirme adına sunmuş olduğunuz çözümlerinizi anlatır mısınız?
Ahmet Alan: NetApp, tümleşik mimaride çalışan modüler depolama sistemleri geliştiren lider firmalardan bir tanesidir.
Tekilleştirme, ilk olarak 2007 yılında kullanılmaya başlanmış ve yıllar içerisinde her projenin bir parçası haline gelmiştir. NetApp, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da başı çekmiştir ve veri tipinden bağımsız olarak (SAN, NAS) üretim verileri için tekilleştirme yapan ilk üretici olmuştur. Tekilleştirme tüm NetApp sistemlerinin standart bir özelliğidir. Aslında NetApp tekilleştirme özeliğinden önce de tekilleştirmeyi farklı şekillerde uyguluyordu. Snapshot’lar ve yerden tasarruf sağlayan kopyalama teknolojileri, tekilleştirmenin öncüleri idi. Geldiğimiz noktada veriyi, tipinden bağımsız ve blok seviyesinde ilk yazıldığı yerde tekilleştirerek saklayabilen NetApp, bu sayede müşterilerine en verimli depolama çözümü sunma konusunda yardımcı olmaktadır. Bu teknoloji ayrıca iş sürekliliği gibi ilk etapta tekilleştirme ile ilişkilendirilemeyecek bir konuda da yardımcı olmaktadır. Saklandığı yerde tekilleşen veriyi uzak mesafede ki başka bir sisteme tekilleşmiş halde kopyalamak verimliliğin başka bir boyutudur.
Murat Songür: Tekilleştirme bugün üretilen tüm NetApp depolama sistemlerinde standart bir özellik olarak hiçbir ekstra bedel talep edilmeden sunuluyor. NetApp depolama sistemleri, kullanılan erişim protoklünden bağımsız blok tabanlı tekilleştirme yapabiliyor. Tabi, bu özelliği kullanmak kullanıcılarımızın tercihine bırakılmış durumda. Tekrar edilen verilerin denetlenmesi için disk denetleyicileri için bir yük oluşturduğundan, doğru kullanılmadığı durumda tekilleştirme performans düşmesine neden de olabiliyor. Bu nedenle NetApp bu işlemi kullanıcının belirlediği ve büyük ihtimalle sistemin daha az iş yaptığı saatlerde yapıyor. Buna ilave olarak NetApp depolama sistemlerini yedeklemek amaçlı olarak NetApp depolama sistemleri üzerinde çalışan NetApp SnapProtect ve SnapManager yedekleme yazılımları da, tekilleştirme teknolojilerini kullanarak tekilleştirmenin yedeklemede sağladığı tüm avantajların kullanılmasına olanak sağlıyor.
Soner Cesur: NetApp olarak tek odak ve uzmanlık alanımız veri depolama ve yönetimi çözümleridir. Amacımız dünyanın en ileri veri depolama ve yönetimi teknolojilerini sağlayarak müşterilerimizin verimliliğini arttırmak. Müşterilerimizde değer yaratırken müşterilerimizin ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm üretebilen sistem entegretörü firmalar ile işbirliği içinde olmak bu sebeple bizim için hayati bir önem taşıyor, dolayısıyla bu alanda son derece seçici davranıyoruz. 4S, 16 yıllık sektör birikimi, son derece yetkin ve geniş teknik organizasyonu ile NetApp çözümlerini pazara ulaştırmada özellikle Kamu sektöründe en önemli iş ortaklarımızdan biri. Birlikte Türkiye”nin en büyük kurumlarında yarattığımız birçok başarılı proje hem bu işbirliğinin ne kadar sağlam bir zemine kurulduğunu kanıtlıyor hem de bize önümüzdeki dönemde yaratacağımız yeni başarı hikayeleri için güç veriyor.”